Uyaran Eksikliği
Çocukların yaşına uygun yeterli gelişim düzeyini gösterememiş olması uyaran eksikliği olarak ifade edilir. Uyaran eksikliği olan çocuklar sosyal etkileşimde zorlanırlar ve içlerine kapanık olurlar. Tanıdıkları insanları mimiklerinden, kokularından veya seslerinden tanırlar.
Uyaran eksikliğinin diğer belirtilerini şu şekilde sıralayabiliriz:
- Konuşmada gecikirler veya problemler yaşarlar
- Özellikle yaşıtlarıyla iletişim kurmada zorlanırlar
- Gelişimsel gerilikler vardır
- Öfke problemi yaşarlar
- İşaret etme, parmakla gösterme gibi jest ve mimiklerde sorun yaşarlar
- Komutları gerçekleştiremezler
- Ekranlara ilgi duyarlar. Sürekli telefona bakma veya televizyon izleme eğitimleri vardır.
- Göz teması kurmaktan hoşlanmazlar. Yalnızca istedikleri zaman göz teması kurarlar.
- Cümleleri ve olayları anlama problemli yaşarlar. Çoğu zaman anlayamazlar.
Otizm ve Uyaran Eksikliği Farkı
Öncelikle otizm, çocuklara konan klinik bir tanıdır. Uyaran eksikliği ise bir nedendir, öyle bir tanı yoktur. Uyaran eksikliği nedeniyle ortaya çıktığı düşünülen bazı otizm tanıları vardır.
Otizmde çocukla iletişim esnasında iletişimden kopacak durumlar vardır. Uyaran eksikliğinde ise uyarıcı davranışlar amaçsız veya refleksif değildir. Otizmi olanlar çevreyle iletişim kurmayı tercih etmez. Zaman zaman hiç konuşmazlar. Uyaran eksikliğinde ise iletişim az da olsa mevcuttur.
Otizmi olan çocuk seslendiğinde tepki vermez, uyaran eksikliğinde ise tepki vardır.
Uyaran eksikliğinde öfke nöbetleri sıklıkla gerçekleşir. Otizmde ise acıya tepki yoktur. Otizmli çocuk duygularını göstermez ve belli etmez. Konuşurken tekdüze konuşurlar.